SİXT
SİXT-2
REMZİ YILDIRIM
Köşe Yazarı
REMZİ YILDIRIM
 

Hoşgörü en büyük ihtiyacımız, önyargı en büyük düşmanımız

Hayat yolculuğunda hepimizin ortak bir arayışı var: Biraz huzur, biraz sükûnet ve biraz da anlaşılmak… Ne ilginçtir ki, bunların hepsi aslında tek bir kapının ardında duruyor: Hoşgörü. Bugün toplumun en fazla susadığı, en çok yitirdiği ve yerine koymakta en çok zorlandığı değer hoşgörü oldu. Birbirimizi dinlemeden karar veriyoruz, anlamadan hüküm kuruyoruz, birinin ne yaşadığını bilmeden damgalıyoruz. Böyle olunca da ilişkilerimiz kırılıyor, gönüllerimiz soğuyor, insanlar birbirinden uzaklaşıyor. Oysa hoşgörü, insan olmanın en temel erdemidir. Başkalarının kusurlarına değil, niyetlerine; hatalarına değil, kalplerine bakabilmektir. Her insanın bir hikâyesi olduğunu unutmadığınız anda içinizde yeni bir pencere açılır. Bu pencere, önyargının karanlığından hoşgörünün ışığına geçiş kapısıdır. Önyargı ise tam tersine, insan ilişkilerinin görünmez katilidir. Bir kere zihne sızdı mı, gerçeği duymanıza izin vermez. Aslında hiçbir çabanız yokken sizi yanlışın tarafına çeker. Önyargı yüzünden dostluklar başlamadan biter, iş birlikleri kurulmadan çöker, toplumlar birbirini tanımadan kavga eder. İnsan bazen bir bakışla, bir cümleyle yaftalar karşısındakini… Ama unutur: Görmeden bilmek olmaz, dinlemeden anlamak olmaz, anlamadan hüküm vermek hiç olmaz. Hoşgörü, insanın kendisine de iyi gelir. Ruhun pasını siler, kalbi yumuşatır, ilişkileri onarır. Bizi daha sabırlı, daha saygılı ve daha olgun kılar. Bir toplumu ayakta tutan şey, kanunlar ya da duvarlar değildir. Bir toplumu ayakta tutan şey, birbirine gösterdiği hoşgörüdür. Dostluklar hoşgörüyle çoğalır, komşuluk hoşgörüyle yaşar, aile bağları hoşgörüyle güçlenir. Önyargı ise daha kapıdan içeri girmeden bu bağların hepsini zayıflatır. Nihayetinde: Bugün en çok ihtiyacımız olan şey teknoloji, para ya da siyaset değil… En çok ihtiyacımız olan şey insan kalabilmek, yani hoşgörüyü hayatın merkezine koyabilmek. Hoşgörü bizi insan yapar; önyargı bizi yalnız bırakır. Tercih bizim…
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2025 -Cumartesi

Hoşgörü en büyük ihtiyacımız, önyargı en büyük düşmanımız

Hayat yolculuğunda hepimizin ortak bir arayışı var:

Biraz huzur, biraz sükûnet ve biraz da anlaşılmak…
Ne ilginçtir ki, bunların hepsi aslında tek bir kapının ardında duruyor: Hoşgörü.

Bugün toplumun en fazla susadığı, en çok yitirdiği ve yerine koymakta en çok zorlandığı değer hoşgörü oldu. Birbirimizi dinlemeden karar veriyoruz, anlamadan hüküm kuruyoruz, birinin ne yaşadığını bilmeden damgalıyoruz. Böyle olunca da ilişkilerimiz kırılıyor, gönüllerimiz soğuyor, insanlar birbirinden uzaklaşıyor.

Oysa hoşgörü, insan olmanın en temel erdemidir.
Başkalarının kusurlarına değil, niyetlerine; hatalarına değil, kalplerine bakabilmektir.
Her insanın bir hikâyesi olduğunu unutmadığınız anda içinizde yeni bir pencere açılır. Bu pencere, önyargının karanlığından hoşgörünün ışığına geçiş kapısıdır.

Önyargı ise tam tersine, insan ilişkilerinin görünmez katilidir.
Bir kere zihne sızdı mı, gerçeği duymanıza izin vermez.
Aslında hiçbir çabanız yokken sizi yanlışın tarafına çeker.
Önyargı yüzünden dostluklar başlamadan biter, iş birlikleri kurulmadan çöker, toplumlar birbirini tanımadan kavga eder.

İnsan bazen bir bakışla, bir cümleyle yaftalar karşısındakini… Ama unutur:
Görmeden bilmek olmaz, dinlemeden anlamak olmaz, anlamadan hüküm vermek hiç olmaz.

Hoşgörü, insanın kendisine de iyi gelir. Ruhun pasını siler, kalbi yumuşatır, ilişkileri onarır. Bizi daha sabırlı, daha saygılı ve daha olgun kılar. Bir toplumu ayakta tutan şey, kanunlar ya da duvarlar değildir. Bir toplumu ayakta tutan şey, birbirine gösterdiği hoşgörüdür.

Dostluklar hoşgörüyle çoğalır, komşuluk hoşgörüyle yaşar, aile bağları hoşgörüyle güçlenir.
Önyargı ise daha kapıdan içeri girmeden bu bağların hepsini zayıflatır.

Nihayetinde:
Bugün en çok ihtiyacımız olan şey teknoloji, para ya da siyaset değil…
En çok ihtiyacımız olan şey insan kalabilmek, yani hoşgörüyü hayatın merkezine koyabilmek.

Hoşgörü bizi insan yapar; önyargı bizi yalnız bırakır.
Tercih bizim…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.