SİXT
SİXT-2
REMZİ YILDIRIM
Köşe Yazarı
REMZİ YILDIRIM
 

Adana: Güneşin Kalbi Sıcağın Başkenti

“Adana’nın sıcağı, güneşin kendini en çok hissettirdiği yerdir” der büyükler. Gerçekten de yaz mevsimi geldiğinde, Torosların eteklerinden Seyhan kıyılarına uzanan bu şehirde hava değil, adeta ateş solunur. Peki Adana neden bu kadar sıcak? Bu yakıcı hissin ardında sadece güneş mi var, yoksa doğanın gizli dengeleri mi? Bilimin Gözüyle Adana Sıcağı Adana, Türkiye’nin en alçak rakımlı ve en geniş düzlüğe sahip şehirlerinden biridir. Deniz seviyesinden yalnızca 23 metre yüksektedir. Bu, güneş ışınlarının yere neredeyse dik gelmesine ve yüzeydeki ısının kolay kolay dağılmamasına neden olur. Üstelik kenti çevreleyen Toros Dağları, bir nevi “ısı kapanı” görevi görür. Kuzeyden gelen serin hava akımlarını engelleyerek sıcak havanın Çukurova’da sıkışmasına yol açar. Bunun sonucunda “ısı inversiyonu” denilen meteorolojik bir durum oluşur: sıcak hava üst katmanlarda birikir, alt tabaka ise adeta bir fırın gibi ısınır. İşte bu yüzden, Adana’da güneş batarken bile asfalt hâlâ kızgındır. Güneşin Yörüngesindeki Şehir Adana, 37° kuzey enleminde yer alır — yani yaz aylarında güneş ışınları neredeyse dik açıyla düşer. Bu, özellikle temmuz ve ağustos aylarında yüzey sıcaklığının 50°C’ye kadar çıkmasına neden olur. Üstelik şehirdeki yüksek nem oranı (bazı günler %80’e yaklaşır) vücudun terlemesine engel olur. İnsan bedeni ısını atamaz, bu da “gölge sıcaklığı 42 derece ama hissedilen 52” tablolarını doğurur. Kısacası Adana, doğanın tüm sıcak parametrelerinin kesişim noktasında yer alır. Betonun Altında Kalan Serinlik Bir başka etken ise kentleşme. Asfalt, beton, yoğun trafik ve azalan yeşil alanlar şehirde ısı adası etkisini artırır. Bilim insanları, Adana merkezinde gece sıcaklıklarının kırsala göre ortalama 5 derece daha yüksek seyrettiğini söylüyor. Yani gündüz güneş yakar, gece beton ısıyı geri salar. Bu döngü hiç bitmez. Adanalının “gece bile terletiyor” sözü tam da bu bilimsel gerçeğin halk dilindeki karşılığıdır. Halkın Diliyle: “Sıcağı Bile Samimi” Ama Adana’nın sıcağı sadece termometrede ölçülmez. Bu şehirde sıcaklık, insanların yüreğine de işler. Güneşin kavurduğu toprakta yetişen insanın sofrası boldur, muhabbeti hararetlidir. Belki de Adana’nın sıcağı, bu toprakların karakteridir: güçlü, samimi ve içten. Sıcağın bile yürekle birleştiği bu şehirde, ter de alın teridir; gölge de nimettir. Nihayetinde; Adana’nın sıcağı, yalnızca bir meteoroloji olayı değil; bir yaşam biçimidir. Her yaz gökyüzüne bakan Adanalı bilir ki o güneş, bazen yakar ama hep ısıtır. Bu şehirde doğan herkes biraz güneşin çocuğudur; kavrulur ama sönmez.
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2025 -Pazartesi

Adana: Güneşin Kalbi Sıcağın Başkenti

“Adana’nın sıcağı, güneşin kendini en çok hissettirdiği yerdir” der büyükler. Gerçekten de yaz mevsimi geldiğinde, Torosların eteklerinden Seyhan kıyılarına uzanan bu şehirde hava değil, adeta ateş solunur. Peki Adana neden bu kadar sıcak? Bu yakıcı hissin ardında sadece güneş mi var, yoksa doğanın gizli dengeleri mi?

Bilimin Gözüyle Adana Sıcağı

Adana, Türkiye’nin en alçak rakımlı ve en geniş düzlüğe sahip şehirlerinden biridir. Deniz seviyesinden yalnızca 23 metre yüksektedir. Bu, güneş ışınlarının yere neredeyse dik gelmesine ve yüzeydeki ısının kolay kolay dağılmamasına neden olur.
Üstelik kenti çevreleyen Toros Dağları, bir nevi “ısı kapanı” görevi görür. Kuzeyden gelen serin hava akımlarını engelleyerek sıcak havanın Çukurova’da sıkışmasına yol açar.
Bunun sonucunda “ısı inversiyonu” denilen meteorolojik bir durum oluşur: sıcak hava üst katmanlarda birikir, alt tabaka ise adeta bir fırın gibi ısınır. İşte bu yüzden, Adana’da güneş batarken bile asfalt hâlâ kızgındır.

Güneşin Yörüngesindeki Şehir

Adana, 37° kuzey enleminde yer alır — yani yaz aylarında güneş ışınları neredeyse dik açıyla düşer. Bu, özellikle temmuz ve ağustos aylarında yüzey sıcaklığının 50°C’ye kadar çıkmasına neden olur.
Üstelik şehirdeki yüksek nem oranı (bazı günler %80’e yaklaşır) vücudun terlemesine engel olur. İnsan bedeni ısını atamaz, bu da “gölge sıcaklığı 42 derece ama hissedilen 52” tablolarını doğurur.
Kısacası Adana, doğanın tüm sıcak parametrelerinin kesişim noktasında yer alır.

Betonun Altında Kalan Serinlik

Bir başka etken ise kentleşme. Asfalt, beton, yoğun trafik ve azalan yeşil alanlar şehirde ısı adası etkisini artırır. Bilim insanları, Adana merkezinde gece sıcaklıklarının kırsala göre ortalama 5 derece daha yüksek seyrettiğini söylüyor.
Yani gündüz güneş yakar, gece beton ısıyı geri salar. Bu döngü hiç bitmez. Adanalının “gece bile terletiyor” sözü tam da bu bilimsel gerçeğin halk dilindeki karşılığıdır.

Halkın Diliyle: “Sıcağı Bile Samimi”

Ama Adana’nın sıcağı sadece termometrede ölçülmez. Bu şehirde sıcaklık, insanların yüreğine de işler. Güneşin kavurduğu toprakta yetişen insanın sofrası boldur, muhabbeti hararetlidir.
Belki de Adana’nın sıcağı, bu toprakların karakteridir: güçlü, samimi ve içten.
Sıcağın bile yürekle birleştiği bu şehirde, ter de alın teridir; gölge de nimettir.

Nihayetinde;
Adana’nın sıcağı, yalnızca bir meteoroloji olayı değil; bir yaşam biçimidir.
Her yaz gökyüzüne bakan Adanalı bilir ki o güneş, bazen yakar ama hep ısıtır.
Bu şehirde doğan herkes biraz güneşin çocuğudur; kavrulur ama sönmez.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.