SİXT
SİXT-2
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
Köşe Yazarı
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
 

Sportif oyunlar ve çocuklarımız

Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlamasıyla birlikte çocuklarımızın oyun gereksinimlerinden söz etmek yerinde olacaktır. Tüm öğrencilerimize başarılar dilerken günümüz koşullarında çocuklarını okula gönderen tüm ailelere kolaylıklar diliyorum. Hollandalı tarihçi Johan Hüizinga (1872-1945) Homo Ludens adlı eserinde insan kültürüne yeni bir boyut katmıştır. Var olan Homo Sapiens (Düşünen İnsan) ve Homo Faber (Alet Yapan/Yapımcı İnsan) yanına Homo Ludens’i (Oynayan/Oyuncu İnsan) eklemiştir. Huizinga’ya göre;  oyun, kültürden öncedir ve değişik kültürlerin doğmasında önemli bir rol oynar. Oyun özgür bir eylemdir. Bu eylemde maddi kazanç, bir çıkar beklenmez ve eylemin oluşumu yer, zaman ve kuralları ile tanımlanmış bir düzen içinde gerçekleşir. Bu oluşum toplumsal birlikteliği oluşturmak için kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir. Oyunlar yolu ile toplumsallaşmayı ve kurallara uymayı öğreniriz. İnsan organizması harekete göre tasarlanmıştır. Hareket için tasarlanan bu organizma, maalesef çağdaş yaşamın koşullarında değişikliğe uğramış az hareket eder hale gelmiştir. Bu hareketsizlik tüm hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.Bu bağlamda çocuklarımızın sportif oyunlara yönlendirilmesinin gerekliliği her zamankinden daha fazladır.  Çocuklar spor yolu ile oyun oynayarak hareket etmeyi öğrenirken aynı zamanda öğrenmek için hareket etme eylemi içinde yer alırlar. Hareket çocukların yön, boşluk, zaman ve akran ilişkileri ile ilgili bilişsel ve duyuşsal yönlerini keşfettikleri bir araç haline gelir. Öğrenmek için hareket eden çocuklar kendileri ve dünya hakkında daha bilgi sağlamak için vücutlarını kullanırlar. Sportif oyunlar aracılığı ile davranışları hakkında bilgi sermayelerini geliştirebilirler. Çocukların eğitim öğretim sürecinde ve devamında sportif oyunlarına katılımları, kardiyovasküler dayanıklılığın artırılması, sinir kas koordinasyonunun sağlanması, kuvvet ve esnekliği geliştirmenin en iyi yoludur. Ayrıca çocuklar manipulatif, lokomotor ve non-lokomotor becerilerde bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte yeterlik göstermeyi, yaşam boyu fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmayı ve sağlıklı yaşamın yararlarını anlayabilirler. Sportif oyunlar aracılığı ile dikkat etme, düşünceyi bir arada toplama, yaratıcılık ve hayal gücünü  geliştirebilir hoşgörü gösterip kurallara saygı göstermeyi, yenilgiyi kabullenme ve başarıyı özümseyebilmeyi başarabilirler. Eğitim öğretim sürecinde sportif oyunlarda amaç aslında sadece başarıya ulaşmak değildir. Sonuca ulaşırken belirlenmiş kurallara uyarak sonuca gitmektir. Çünkü bir oyunda kuralların çiğnenmesi amaca ulaşmayı olanaksız kılar. Yani bir sportif oyun karşılaşmasında  sportmence olmayan davranışlar içinde kurallara uyulmaz ise karşılaşma kazanılıp kupa alınsa bile oyun kazanılmış sayılmaz.  Eğitim öğretim sürecinde sportif oyunlarda kazanmaktan farklı bir amaç olmalıdır o da kurallar çerçevesinde kazanmaya çalışmak eylemidir ki buna da “oyun oynamak” denir.   Bu eylemin değerini çocuklarımıza öğretmenin en iyi yolu sportif oyunlardır. İnsanın tüm yaşamı ve eylemleri bireysel ayakta kalma çabasına göre planlanmamıştır. O (insan) yaşamında diğer insanlarla birlikte yaşamaya, uzlaşmaya eğilimli bir varlık olarak gerekli yetilere sahiptir. Bu yetilerin geliştirilmesinin bir yolu da sportif oyunlardır. 21. yüzyıl çağdaş spor eğitim anlayışının geleneksel anlayıştan farklı pedagojik ilkelere dayanmaktadır. Sportif oyunlar, çocuklarımızın dayanışma, işbirliği duygusunu geliştirmek, onlarla ortak yaşayabilmek için gerekli olan kural bilincini oluşturmak, adalet, işbirliği ve hoşgörü gibi sporun, insan çevre doğa ve toplumsal alanlarındaki etkisi ve işlevleri konusunda bilinçlendirilmeleri gibi amaçsal değerler içermektedir. Biz büyükler olarak pedagojinin gereklerine uyarak, anlatım yerine oyunlara katılarak, organize ederek birlikte oynamak zorundayız. Çocuklarımızın küçük dünyaları ile derin ilişkiler kurmak ve yine küçük kalplerinde taht kurmak, onlara bir şeyler verebilmenin tek koşuludur.
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2025 -Cumartesi

Sportif oyunlar ve çocuklarımız

Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlamasıyla birlikte çocuklarımızın oyun gereksinimlerinden söz etmek yerinde olacaktır. Tüm öğrencilerimize başarılar dilerken günümüz koşullarında çocuklarını okula gönderen tüm ailelere kolaylıklar diliyorum.

Hollandalı tarihçi Johan Hüizinga (1872-1945) Homo Ludens adlı eserinde insan kültürüne yeni bir boyut katmıştır. Var olan Homo Sapiens (Düşünen İnsan) ve Homo Faber (Alet Yapan/Yapımcı İnsan) yanına Homo Ludens’i (Oynayan/Oyuncu İnsan) eklemiştir. Huizinga’ya göre;  oyun, kültürden öncedir ve değişik kültürlerin doğmasında önemli bir rol oynar. Oyun özgür bir eylemdir. Bu eylemde maddi kazanç, bir çıkar beklenmez ve eylemin oluşumu yer, zaman ve kuralları ile tanımlanmış bir düzen içinde gerçekleşir. Bu oluşum toplumsal birlikteliği oluşturmak için kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir. Oyunlar yolu ile toplumsallaşmayı ve kurallara uymayı öğreniriz.

İnsan organizması harekete göre tasarlanmıştır. Hareket için tasarlanan bu organizma, maalesef çağdaş yaşamın koşullarında değişikliğe uğramış az hareket eder hale gelmiştir. Bu hareketsizlik tüm hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.Bu bağlamda çocuklarımızın sportif oyunlara yönlendirilmesinin gerekliliği her zamankinden daha fazladır.  Çocuklar spor yolu ile oyun oynayarak hareket etmeyi öğrenirken aynı zamanda öğrenmek için hareket etme eylemi içinde yer alırlar. Hareket çocukların yön, boşluk, zaman ve akran ilişkileri ile ilgili bilişsel ve duyuşsal yönlerini keşfettikleri bir araç haline gelir. Öğrenmek için hareket eden çocuklar kendileri ve dünya hakkında daha bilgi sağlamak için vücutlarını kullanırlar. Sportif oyunlar aracılığı ile davranışları hakkında bilgi sermayelerini geliştirebilirler. Çocukların eğitim öğretim sürecinde ve devamında sportif oyunlarına katılımları, kardiyovasküler dayanıklılığın artırılması, sinir kas koordinasyonunun sağlanması, kuvvet ve esnekliği geliştirmenin en iyi yoludur. Ayrıca çocuklar manipulatif, lokomotor ve non-lokomotor becerilerde bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte yeterlik göstermeyi, yaşam boyu fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmayı ve sağlıklı yaşamın yararlarını anlayabilirler. Sportif oyunlar aracılığı ile dikkat etme, düşünceyi bir arada toplama, yaratıcılık ve hayal gücünü  geliştirebilir hoşgörü gösterip kurallara saygı göstermeyi, yenilgiyi kabullenme ve başarıyı özümseyebilmeyi başarabilirler.

Eğitim öğretim sürecinde sportif oyunlarda amaç aslında sadece başarıya ulaşmak değildir. Sonuca ulaşırken belirlenmiş kurallara uyarak sonuca gitmektir. Çünkü bir oyunda kuralların çiğnenmesi amaca ulaşmayı olanaksız kılar. Yani bir sportif oyun karşılaşmasında  sportmence olmayan davranışlar içinde kurallara uyulmaz ise karşılaşma kazanılıp kupa alınsa bile oyun kazanılmış sayılmaz.  Eğitim öğretim sürecinde sportif oyunlarda kazanmaktan farklı bir amaç olmalıdır o da kurallar çerçevesinde kazanmaya çalışmak eylemidir ki buna da “oyun oynamak” denir.   Bu eylemin değerini çocuklarımıza öğretmenin en iyi yolu sportif oyunlardır.

İnsanın tüm yaşamı ve eylemleri bireysel ayakta kalma çabasına göre planlanmamıştır. O (insan) yaşamında diğer insanlarla birlikte yaşamaya, uzlaşmaya eğilimli bir varlık olarak gerekli yetilere sahiptir. Bu yetilerin geliştirilmesinin bir yolu da sportif oyunlardır. 21. yüzyıl çağdaş spor eğitim anlayışının geleneksel anlayıştan farklı pedagojik ilkelere dayanmaktadır. Sportif oyunlar, çocuklarımızın dayanışma, işbirliği duygusunu geliştirmek, onlarla ortak yaşayabilmek için gerekli olan kural bilincini oluşturmak, adalet, işbirliği ve hoşgörü gibi sporun, insan çevre doğa ve toplumsal alanlarındaki etkisi ve işlevleri konusunda bilinçlendirilmeleri gibi amaçsal değerler içermektedir.

Biz büyükler olarak pedagojinin gereklerine uyarak, anlatım yerine oyunlara katılarak, organize ederek birlikte oynamak zorundayız. Çocuklarımızın küçük dünyaları ile derin ilişkiler kurmak ve yine küçük kalplerinde taht kurmak, onlara bir şeyler verebilmenin tek koşuludur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tülay Özdaş Ankara Gazi gurubu
(28.09.2025 07:46 - #213)
Günümüzde hareketsizlik ten kaynaklanan hastalıkları, kas erimelerini düşünürsek oyunun,yani zihnin ve bedenin hareketinin bizi depresyondan asosyallikten kurtaran en büyük uğraş olması dolayısıyla önemini bir kez daha ortaya koyar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.